Bir çağrımız var! Bir araya gelmeye ve yapabileceklerimizi konuşmaya dair…
Umutluyuz: Kendimizi yeryüzündeki canlılardan sadece biri olarak gördüğümüzden ve böylece doğanın içinde ve ondan yana olan canlıların tartışılmaz çoğunluğu içinde yer aldığımızdan.
Heyecanlıyız: Doğanın ve onun bir parçası olan kendi renklerini korumak için direnen, evreni ve yeryüzünü evi olarak gören insanların her zaman var olduğunu ve bundan sonra da hep var olacağını bildiğimizden.
Kaygılıyız, rahatsızız: gıdanın, suyun, havanın kirletilmesinden, büyük çıkarların konusu haline getirilip bize dayatılmasından ve yaşamımızın kuşatılmasından.
Peki, böyle bir durumda neler yapabiliriz? Bu soruyu kendimize soruyor ve cevapları çoğaltmaya/ortaklaştırmaya ihtiyacımız olduğunu düşünerek yola çıkıyoruz.
Tekil çabaların, bireysel kaçışların bize dayatılanlardan uzak kalmaya yetmeyeceği açık!
Kır Kent Ağı
Tekil çabaların, bireysel kaçışların bize dayatılanlardan uzak kalmaya yetmeyeceği açık!
Yaşamımızın her yönüyle kuşatılmasının karşısında, gerek kırda gerekse kentte parça parça sürdürülmeye çalışılan çabaların çoğaltılmasının yanı sıra birlikteliğin geliştirilmesi için de yol alalım istiyoruz. Bir araya gelerek, yol ve yöntemler geliştirmeyi, aklı fikri çoğaltarak mevcut gidişata karşı koyabilmeyi konuşalım istiyoruz. Kır ve kent arasındaki etkileşimi arttıracak ağları güçlendirmeyi hedefliyoruz.